SİTEME HOSGELDİN!!!!!!
  SARIŞIN FIKRALARI
 

Banu Alkan

Afrodit eski model chevrolet marka otomobilini satmaya karar verir. Enyakın dostuna bu fikrini söyler. Yakın dostu Banu Alkana;- ''Banucuğum senin araban 200 bin kilometrede çok eskimiş kimse almaz'' demiş. Üzülen banu alkan ne yapacağım diye dostuna danışmış. Dostuda;- ''benim tanıdığım bir usta var git ona kilometreyi düşürsün''.banu alkan tamirhaneye gider. usta kilometreyi 10 bine düsürür. aradan bir hafta geçer. Arkadaşı banu alkana;- ''ne oldu hallettin'mi sattınmı'' demiş. banu alkanda;- ''yok ya vazgeçtim arabam daha 10 bin kilometrede satarmıyım hiç'' demiş...




5 Dolar / Sarisin
New York`tan Los Angeles`e giden ucakta cingoz bir avukat,  ile sarisin aptal gorunuslu bir hanim yanyana oturuyorlar.  Avukat hem hanimla yakinlasmak hem de hosca vakit gecirmek icin bir oyun teklif ediyor. Kabul gorunce oyunu anlatiyor: Size bir soru soracagim, cevabi bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksiniz bilemezsem ben size 50 dolar verecegim. Ve ilk soruyu soruyor: -Ay ile dunya arasindaki uzaklik ne kadardir? Kadin tek soz soylemeden cantasindan 5 dolar cikarip adama uzatmis. Soru sorma sirasi sarisina gelmis: -Tepeye 3 ayakla tirmanip 4 ayakla asagi inen sey nedir? Adam dakikalarca dusunmus... Yaniti bulamamis...  Cuzdanindan 50 dolar cikarip kadina uzatmis. Kadin parayi kibarca alip cantasina koyarken avukat merakla sormus: -Cevap ne? Kadin tek kelime etmeden cantasini acmis ve 5 dolar cikarip adama uzatmis...





Zaten Bu Da... / Sarisin
Genç sarışın yüksek ateş şikayetiyle doktora gider.Kadın;-"Dr.bey çok yüksek ateşim var beni muayene eder misiniz?"Doktor;-"Tabi hanımefendi,lütfen şu dereceyi dilinizin altına koyun"Kadın; -"Ama ben dereceyi ağzıma sokamam tiksinirim"Doktor;"-O zaman koltuk altınızdan alalım ateşinizi.."Kadın"-Şeyy..doktor bey,oradan da çok gıdıklanırım.."Doktor;"-O zaman son çare olarak makat dan ölçeceğiz" der.Kadın bunun olabileceğini söyler ve derecenin koyulması için gerekli olan pozisyonu alır. Doktor dereceyi yerleştirir ancak sarışın hatundan bu sefer de bir itiraz yükselir;"-Ama doktor bey dereceyi koyduğunuz yer benim makatım değil ki"Doktor;"-Ehm, zaten bu da derece değil.."





 Ya Da... /Sarisin
Kadınla kocasının arasında uzun süredir bir faaliyet yokmuş. Koca ne yaparsa yapsın karısının ilgisini çekmeyi başaramıyormuş. En sonunda çareyi karısını bir psikoloğa götürmekte bulmuş. Psikolog genç ve güzel kadını problemini cözmek için : "Anlatın bakalım bir gününüz nasıl geçiyor "demiş. Kadıncağız baslamış anlatmaya ... "Sabahlari işe geç kalmamak için taksiyle gidiyorum. Fakat yanımda para bulunmadığından soför " Bayan ya parayı ödersiniz ya da .." diyor. Mecbur kaldığım için ' ya da ' yı seçiyorum.Durum böyle olunca işe gec kalıyorum tabii Patronu kapıda kaşlarını çatmış beni beklerken buluyorum. Patron," ise böyle geç gelmeye devam edersen seni işten atarım ya da .." diyor. Yine 'ya da' yı tercih etmek zorunda kalıyorum.Akşam eve yorgun argın geldiğimde ev sahibi kapıya dayanıp kirayı yine bir hafta geciktirdiğimizi belirterek " ya kirayı hemen ödersiniz ya da ." diyor. Eee, haliyle 'yada' yı tercih ediyorum.Kocam eve geldiğinde de o işi yapacak halim kalmıyor tahmin edersiniz " Psikolog kadına bakıyor : "Hanımefendi tüm bu anlattıklarınızı kocanıza anlatabilirim ya da..."






Sarışınlara Satmıyoruz
Genc ve güzel sarisin, alisveris merkezinin beyaz esya reyonuna girer ve saticiya sorar: - "Su küçük televizyonu almayi düsünüyorum, fiyati nedir ?" - "Kusura bakmayin hanimefendi sarisinlara satis yapmiyoruz.!" Genc kadin sinirlenir, evine gider, sacinin rengini degistirir ve ertesi gün magazaya geri gelir, ayni saticiya yaklasir ve:   "Su küçük televizyonu satin almak istiyorum." der - "Kusura bakmayin hanimefendi sarisinlara satis yapmiyoruz !!!!" Kadin iyice sinirlenmistir, solugu bir kuaforde alir, bu defa köklü bir degisiklik yapar, hatta makyajindan,göz rengine o tam bir esmer bombadir artik.. Ayni magazaya gider, ayni saticinin yanidadir ertesi gun: - "Su küçük sevimli beyaz renlki televizyon ne kadar " - "Kusura bakmayin hanimefendi, sarisinlara satis yapmiyoruz" - "Inanmiyorum, nasil anladiniz sarisin oldugumu, üç gündür kendimi esmere cevirmek icin yapmadigim kalmadi!" - "Hanimefendi 3 gündür satinalmaya calistiginiz sey Mikrodalga firin!"




 Cabuk_ol
2 tane sarisin alisveristen sonra arabalarinin yanina geldiler. Sarisinlardan biri anahtarlari aramaktadir, ama bir turlu bulamaz. Bu arada yagmur yagmaya baslar. Diger sarisin anahtari arayan sarina: - Cabuk ol, yagmur yagiyor, daha arabanin ustu acik.






 Kalk_kendin_al
Soğuk ve karlı bir günde bir işadamıyla sarışın sekreteri yollarını kaybetmişler ve bir ormanda kaybolmuşlar. Bir süre sonrada arabaları bozulmuş ve arabayı terketmek zorunda kalmışlar. Zor ve uzun bir yürüyüşten sonra ormanın içinde bir kulübe bulmuşler ve kendilerini hemen bu kulübenin içine atmışlar. Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürüde battaniye olduğunu görürmüşler. Adam bir centilmen olarak sekretere onun yatakta yatabileceğini söylemiş ve kendide uyku tulumu alıp yere yatmış. Adam yattıktan birkaç dakika sonra sarışından bir ses gelmiş, - Efendim, ben çok üşüyorum. Adam tulumun fermuarını açmış ve kalkıp sarışına bir battaniye vermiş ve sonra yine yatmış. Tam uyumak üzereyken sarışın yine, - Efendim, ben hala çok üşüyorum! demiş. Adam yine fermuarını açmış, kalkmış ve sarışına bir battaniye daha vermiş. Sonra aynı sakinlikle uyku tulumunun içine girip, fermuarı çekmiş. Tam uykuya dalacağı sırada sarışın yine, - Efendim, ama ben çooooook üşüyorum. demiş. Adam sarışına dönüp, - Burası ıssız bir yer. Ne olduğunu kimse görmez. İstiyorsan bir geceliğine karı-koca gibi davranabiliriz. demiş. Sarışın cilvelenerek, - Tabii efendim siz nasıl isterseniz. demiş. Bunun üzerine adam avazı çıktığı kadar bağırmış, - Öyleyse kalk ve kahrolası battaniyeyi kendin al!!!!!".







 Son_nafaka
Karısından boşanmış olan bir adam, o gün annesini görecek olan kızına - ''Al kızım bu zarfı. Sen artık 18 yaşına bastın bu annene vereceğim son nafaka çeki. Bunu annene ver, sonra 1 adım geri çekil ve annenin yüzündeki ifadeyi seyret demiş. Kız annesine gitmiş; - ''Anne babam bu zarfı sana gönderdi ben artık 18 yaşıma bastığımdan sana gönderdiği son nafaka çekiymiş. zarfı sana verip sonra 1 adım geride durup senin yüzündeki ifadeyi seyretmemi söyledi''. Annesi; - ''Peki kızım şimdi babana git 18 seneden sonra O'na aslında senin gerçek baban olmadığını söyle sonra 1 adım geri çekil ve yüzündeki ifadeyi seyret''...





Siyanurlu_Karpuz
Bir karpuz tarlası olan çiftçi her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Bir süre düşündükten sonra, tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi; - ''Dikkat! karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi''. Ertesi akşam çiftçi karpuz yiyemeden kaçan çocukları keyifle izledi. Bir hafta sonra, çiftçi tarlasında geziyordu. Karpuzlarını denetleyerek eksik olmadığını düşünürken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti; - ''Şimdi o karpuzlardan iki tane var!''...






Dile_benden_ne_dilersen_
Yaşlıca bir bayan evindeki koltuğunda oturup uzun geçmiş hayatını gözden geçirirken birden bir peri karşısına çıkıverir ve ona 3 dilekte bulunabileceğini söyler. - ''Peki'' der yaşlı kadın. - ''Zengin olmak istiyorum''. Peri bir el hareketiyle kadının koltuğunu som altına çevirir. - ''ikinci olarak'ta güzel ve genç bir prenses olmak istiyorum'' der. Birden başında paha biçilemez bir tacı olan dünya güzeli bir prenses oluverir. - ''üçüncü ve son olarak ne istersin'' diye sorar peri. O sırada yaşlı köpeği ağır bir şekilde kafasını kaldırır ve zayıf bir "hav" sesi çıkartır. Prenses çok sevdiği köpeğine bakar ve şöyle der; - ''Kopeğimi yakışıklı bir prense dönüştürebilirmisin?''. Tam o anda, şimdi güzel bir prenses olan yaşlı kadının önünde dünyada hiç kimsenin görmediği kadar yakışıklı bir prense dönüşür köpek. Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar yakışıklıdır bu prens. Kadın ona büyük bir hayranlıkla bakar ve o anda ona aşık oluverir. Prens ona doğru yaklaştığında kadının heyecandan dizleri titremeye başlar. Prens ona doğru eğilir ve dudakları neredeyse kadının kulağına değecek şekilde şöyle fısıldar; - ''Eminim şimdi, zamanında beni hadım ettirdiğine çok pişmansın''...







Savas_sigortasi
Müşteriye neyi nasıl anlattığınız çok önemli. Bununla ilgili çok sevdiğim bir sigortacı öyküsü var. Sigortacının biri orduya gider. Askerler iştimadadır. Başlar anlatmaya; - ''Ben size siğorta satmaya geldim siğorta olmayanlar savaşa gittiğinde beynine bir kurşun yerse, ailesi hiç para alamaz siğortalı olanların ailesine ise, devlet yüklü bir para öder. Şimdi kimler siğorta yaptırmak istiyor?" Kimseden ses çıkmaz. İki kez daha anlatır ama yine ses çıkmaz. Siğortacı gitmek üzereyken kıdemli bir Başçavuş gelir ve; - ''Bir de ben anlatayım, ben bunların dilini konuşurum'' der ve askerlere seslenir; - ''Beyler, şimdi siğorta olup da beynine kurşun yiyenlere devletin ne kadar para ödeyeceğini duydunuz'mu?''. - ''Duyduk'' der herkes. - ''Şimdi siz hesap edin. Bundan sonra ilk çıkacak savaşta devlet, savaşa siğorta olanları'mı, siğortasız olanları'mı sürer?''...










Mum

Bayan O'Dunigan, Dublin'de O'Connel Caddesi'nde yürüyordu. Karşıdan'da rahip O'Rafferty geliyordu. - ''Merhaba'' dedi, rahip.. ''Nasılsınız?.. Bay Dunigan nasıl?.. Sizi iki yıl önce ben evlendirmemiş miydim?''. - ''Evet'' dedi, Bayan O'Dunigan. - ''Bebek'' dedi, rahip. ''Bebeğiniz oldu'mu, küçük O'Duniganlar?''. - ''Maalesef'' dedi, Bayan O'Dunigan.. ''Henüz bebeğimiz yok.. Oysa öyle istiyoruz'ki?''. - ''Gelecek hafta Roma'ya gidiyorum'' dedi, rahip.. ''Vatikan'daki büyük kiliseye sizin için bir mum dikeceğim''. - ''Teşekkürler sevgili rahip'' diye adamın ellerini öptü kadın. - ''Size minnettar olacağız''. Birkaç yıl geçti aradan.. Kadınla rahip bir daha karşılaştılar.. Rahip merakla sordu; - ''Bebeğiniz oldu'mu peki?''. - ''Oldu'' dedi, kadın.. ''Sekiz yılda üç ikiz, dört'de tek doğurdum. 10 çocuğumuz var''. - ''Harika'' dedi Rahip.. ''Harika.. Mucize işte bu.. Peki, o şirin kocanız ne yapıyor?''. - ''Roma'ya gitti, dedi kadın.. ''Sizin o Allah'ın belası mumunuzu üflemeye''...







Pul
Başkan Buşh'un yeni talimatı; - ''Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak''. Bir süre sonra görülmüş'ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor. Başkan Bush küplere binmiş ve yetkiliyi çağırıp sormuş; - ''Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?''. - ''Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş; - ''Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun ön yüzüne tükürmesi''...






Sen_beni_ne_sandin 
Adamın biri çok lüks bir restorana girmiş yemeğini ısmarlamış gelmesini beklerken bir bakmış yan masada sarışın, iri göğüslü uzun bacaklı bir fıstık bir süre ağzı 5 karış açık vaziyette baktıktan sonra dayanamamış garsonu çağırmış; - ''Yan masadaki şu nefis yaratığı görüyomusun ona en pahalı şarabınızdan ısmarlamak istiyorum''. Böylece garson restorandaki en pahalı şaraptan 1 şişeyi bizim fıstığa götürmüş kadın bir şişeye bakmış bir adama bakmış ve çantasından bir kağıt çıkarıp bişiler yazmış, adama götürmesi için garsona vermiş. Garson kağıdı adama vermiş adam bir bakmış'ki şöyle yazıyor; - ''Bayım, eğer garajınızda son model bir BMW, banka hesabınızda 10 milyon ve bacaklarınızın arasında'da 20 cm'lik bir şeyiniz varsa gönderdiğiniz şişeyi zevkle kabul ederim''. Adam bunları okuduktan sonra bir an durmuş, o da bir kağıt çıkarıp bişiler karalamış ve garsona vermiş; - ''bayana götür bunu'' demiş garson notu götürmüş sarışın afet kağıdı açmış ve aynen şöyle yazıyor; - ''Sadece bilmeni istedim benim garajımda bir Ferrari Testarosa, bir BMW 850iL ve bir'de Mercedes 560SEL var, banka hesabımda ise tam 30 milyon dolar var ama senin gibi muhteşem bir kadın için bile 3 cm. kestirmeye hiç niyetim yok onun için şişeyi geri gönder''...




sarisin_espirileri_
- ''Bir sarışınla evlenmenin avantaji nedir?''. - ''Özürlülere ayrılan yerlere park edebilirsiniz''. - ''Bir sarışını nasıl boğarsınız?'' - ''Suyla dolu küvete bir ayna koyarsınız''. - ''Sarışın yeşilde niye durmuş?'' - ''En sevdiği renkmiş, ondan''. - ''Sarışınlar neden "11" rakamını yazamaz?'' - ''Hangi 1'i önce yazması gerektiğini bilmediği için''. - ''Sarışına kazaların %90'ının evde olduğunu söylerseniz ne yapar?'' - ''Taşınır''. - ''Sarışın pizza ısmarlar. Pizzacı sorar: "6 parçaya mı böleyim, 8 parçaya mı? " Sarışın "6'ya böl", der, "sekiz parçayı bitiremem''. - ''Sarışının biri, elektrikler kesilince yürüyen merdivende 6 saat mahsur kalmış''. - ''Camdan bir duvara tırmanan sarışın ne yapıyor?''. - ''Öbür tarafta ne olduğunu görmek istiyor''. - ''Sarışının en çok söylediği cümle nedir?''. - ''Ay bilemiyorum''. - ''Zeki bir sarışın nedir?''. - ''Çelişki''. - ''Bir sarışının bilgisayarda yazı yazdığı nerden anlaşılır?'' - ''Monitöre sürdügü Tipp-Ex'ten''. - ''Bir sarışını susturmak için ne yapmalı?''. - ''Ne düşünüyorsun? diye sormalı''. - ''Sarışının gözlerinin parlaması için ne yapmalı?''. - ''Kulağına fener tutmalı''. - ''Sarışınlar neden muz yiyemez?''. - ''Fermuarı bulamadıkları için''. - ''Sarışınlar balığı nasıl öldürürler?''. - ''Boğarak''. - ''Faksın bir sarışın tarafından yollandığını nasıl anlarsınız?''. - ''Üstündeki puldan''. - ''Aynanın karşısında gözlerini kapatmış duran sarışın ne yapıyor?''. - ''Uyurken nasıl göründüğüne bakıyor''. - ''Sarışın neden üçüncüden sonra çocuk yapmamış?''. - ''Her dört çocuktan birinin Çinli olduğunu duyduğu için''.



Osuruk
Sarışın alımlı ve güzel bir bayan (manita) lüks bir halı mağazasına girerek yerde duran halının eğilerek fiyatını sorar, yanlız eğilirken gazını kaçırır, çaktırmadan arkasına bakar bozuntuya vermeden; - ''güzel bir halı, fiyatı ne kadar?'' diye sorar. Tezgahtarda; - ''hanfendi siz halıyı görünce osurdunuz, fiyatını duyunca *ıçarsınız'' demiş






 Karli_oyun
New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın aptal görünüşlü bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. kabul görünce oyunu anlatıyor; - ''Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim''. Ve ilk soruyu soruyor; - ''Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?''. Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış. Soru sorma sırası sarışına gelmiş; - ''Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla aşağı inen şey nedir?''. Adam dakikalarca düşünmüş... Yanıtı bulamamış. Cüzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş; - ''Cevap ne?''. - ''Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış''...






Pizza
Sarışın bir pizza ısmarladı. Pizzacı sorar; - ''6 parçaya'mı böleyim yoksa 8 parçaya mı?''. Sarışın; - ''6 parçaya böl, 8 parçayı bitiremem''...





Ayse_Balkonda_
Karı ve koca tatil günü evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak odasına geçmeye karar vermişler.... Ama ne mümkün 7 yaşındaki oğlan evde. - ''Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna''. - ''Ihhhhh''. Israr faydasız. Afacanın sokakta gözü yok. - ''Öyleyse, annenle ben odamıza geçelim, sen de balkona. Etrafta neler olup bitiyor, yuksek sesle bize rapor et''. Oğlan biraz mızıklanmakla birlikte çaresiz balkona geçiyor. Bizimkiler'de yatağa. Ve afacan canlı yayına başlıyor; - ''Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti. Şimdi de Aygaz arabası sokağa giriş yaptı. Yaşlı bir kadın markete giriyor''... Kısa bir sessizlik...Ve rapora devam; - ''Yan komşumuz Ahmet Bey amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar''. Yataktakiler şok vaziyette. Baba sesleniyor; - ''Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu''.. - ''Hiçç. Küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor'da''...









Kotu_Haber_Nasil_verilir
İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş; - ''Baba, merhaba Ben Lale''. - ''Ooooo Güzel kızım benim. N'abersin bakalim?''. - ''Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla''. - ''Hayırdır? Bi sorun'mu var?''. Kız ağlamaya başlar babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir; - ''N'ooldu kızım? anlatsana''. - ''Murat evi terketti. Boşanmak istiyormuş''. - ''Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin'de bosaniyorsun''. - ''Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı'ya ben onunla evlendim''. - ''iyi halt ettin, zilli neyse, artık yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın''. - ''Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten herkese yollayacakmış''. - ''Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?''. - ''Ama babacığım O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir puştluk yapacağını''. - ''Peki Olan olmuş artık. Yarın havale ederim parayı ögleden sonra Bankaya gidip çekersin sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotografları''. - ''Sağol baba Eeee şey bi'de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var''. Adam artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur; - ''Kürtaj'mı? Bi'de hamile'mi kaldın o çocuktan sen?''. - ''Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı... Zaten o yüzden ayrılıyoruz'ya''. Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır; - ''Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin. Allahım nedir bu başımıza gelenler okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını''. - ''İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü''. Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürür; - ''Okuldan'mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli? Eh ulan sen hele bi gel buraya ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarıya adım attırmiycam sana ilk isteyenle'de evlendiricem''. - ''O iş zor be baba biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben''. - ''Allahım, çıldıracağım bir de cinsel hastalıklar haaa... kesin o zencidendir''. - ''Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır''. Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır. - ''Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya seni alıp gelecek. Adresini ver bakim''. - ''Mahmutpaşa Karakolu'ndayım gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında''. - ''Karakol'mu? bi'de karakola'mı düştün layyynnn? Ne yaptın?''. - ''Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse'ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım'' Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya başlar; - ''Babacığım sakın üzülme bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım''. Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır; - ''Canın sağolsun be güzelim, boşveeerrr. Okul'da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağolsun senin''...





Gercek_Sarisin
CASINODA iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde barbut masasında dikiliyorlarmış... Derken içeri fıstık gibi bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş veee; ' Baylar, umarım sizin için sorun olmaz ama, ben çıplakken kendimi daha şanslı hissediyorum'' diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş... Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş ve; ' 'Haydi tatlım, bana yeni kıyafetler lazım'' diye, zarı fırlatmış... Ve, ''Evet!.. Evet!.., Kazandım!..'' diye, sevinç çığlıkları atarak iki adama sarılıp öpmüş, kıyafetlerini toplamış, masadaki bütün paraları almış ve koşa koşa gitmiş... İki adam da bakakalmışlar... Biri ''vaovv'' demiş, ''ne kadındı be... peki kaç atmıştı?'' Öteki cevap vermiş; ''Bilmeem...'' KISSADAN HİSSE: Bütün sarışınlar aptal değildir, ama bütün erkekler erkektir
MySpace Codes
 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol